Silex, symfony ekibi tarafından geliştirilen bir microframework.
Micro Frameworker genelde çok ölçeklenmesine gerek duyulmayan, başı sonu belli olan projelerde kullanılıyor.
Bu sayede development süresinin hızlanması yada geçmişe bağımlılık gerektiren projelerde daha esnek hareket edilmesini sağlıyor.
Bende çoğu zaman silexi arkama alarak, prototip projeler üretiyordum.
Her ne kadar yazının başında silex’i symfony ekibi geliştiriyor desem de silex aslında Fabien Potencier‘ın ağırlık verdiği bir projeydi.
Just sent an email to some #Silex #Pimple potential co-maintainers with the big plan! Very excited that so many people want to help.
— Fabien Potencier (@fabpot) January 19, 2017
Fabien bir yandan yeni symfony sürümü üzerinde çalışırken bir yandan da silex ile ilgili bildirimler geçiyor, ocağın ısısını sabit tutuyordu.
Ben kendi adıma symfony’nin mevcut hali dikkate alındığında bünyesinde hali hazırda bir microframework barındıracağını düşünüyordum.
Tabi amiral gemisinin yeni versiyonu şekillenmeye başladıkça silexin akibeti hakkında da konferanslarda ve topluluklarda uğultular oluşmaya başladı.
Mesela şu blog yazısında, bahsettiğine göre symfonynin geliştirici ekibinden birisi yaptığı sunumda silex’in öldüğünden bahsetmiş.
Neyse ki Fabien Symfony 4 ‘ü ortaya çıkardıktan sonra silex konusunda son noktayı şu sunum ile koydu.
Özetle,
Symfony 3.4 LTS (long time support) olacak, Symfony yoluna Flex ile devam edecek, haziran 2018 den itibaren ise Silex’e tek bir çivi bile çakılmayacak.
Symfony’nin bünyesindeki microframeworkü öldürmesinin altında mantıklı bir neden yatıyor.
Flex ile birlikte Symfonyde mevcut olarak bulunan 42 adet component repodan çıkarılarak 14 adet componente düşürülmüş.
Config işlemleri çok daha basit hale getirilmiş, yani bir microframeworkten beklediğimiz çevikliği frameworkün kendisi sağlamış.
Bununla birlikte Recipes yapısı ile birlikte eklenen yeni modüllerin uyumluluğu sağlanmış.
Özetle sadece composer kullanarak, frameworkü hızlı şekilde kurup ayağa kaldırmak mümkün olmuş.
Fabienin symfony blogunda yazdığı şu yazı da bu konuyu destekler nitelikte.
Ben kendi adıma Flexi çok sevdim, gerek mevcut projelerin aktarılması gerekse yeni projeler açısından sorunsuz bir geçiş sağlanacağı aşikar.